Film izleyerek ingilizcenizi geliştirmek isterseniz Joker English de izleyeceğiniz ilk filmin ismi Joker.

Bir Amerikan psikolojik gerilim filmi olan Joker. Yönetmen Todd Philips tarafından yazılmış.

Filmin yıldızı Joaquin Phoenix, filmde Batman serilerinin baş kötü karakteri Joker’in geçmiş yıllarını, yani aslında Joker oluşunu anlatıyor. İzleyici, karakterin psikolojik değişimini izliyor. Bu rol Phoenix’e 2019 Oscar ödüllerinde en iyi aktör unvanını kazandırdı. Fakat pek çok eleştirmen filmi, şiddeti haklı göstermesi gerekçesiyle eleştirdi. Yine de hala birçok hayranı bulunuyor.

Joker Filmi 1981 yıllarında geçiyor. Filmin ana karakteri olan Arthur Fleck, başarılı ya da ünlü olma şansını yakalayamamış bir komedyendir. Sürekli başarısızlığı tadar ve bir türlü işinde tutunamaz. Ta ki… hayat ona Joker hakkını kullanma şansını verene kadar..

Joker filminin ana karakteri olan Arthur annesiyle birlikte yaşamaktadır ve ayrıca parti ya da ufak gösterilerde palyaçoluk yaparak hayatını kazanmaktadır. filmin geçtiği ve karakterin yaşadığı şehir olan Gotham ise, oldukça pespaye bir haldedir ve adeta bir suç ve işsizlik yuvasıdır.

Filmde bir diğer dikkat çekici u ise Arthur’un sağlık durumu. İlaç kullanmasını gerektiren psikolojik rahatsızlığı bulunan karakterimiz, olur olmaz yerlerde ve zamanlarda gülmeye başlamaktadır. Dolayısıyla da toplumun tepkisini çekmektedir. Hatta bu tepkilere istinaden birkaç sahne de izleyiciye gösterilmektedir.

Arthur bir ara sokakta birkaç kabadayının saldırısına uğrar ve o günden sonra iş arkadaşı Randall, kendisini koruyabilmesi için Arthur’a bir silah verir.

Bu sırada Arthur, komşusu Sophie Dumond ile tanışır. Sophie, çocuğuyla yaşayan bekar bir annedir. Arthur Sophie’den gerçekten de hoşlanır ve onu stand-up gösterisini izlemeye davet eder.

Bir hastaneye çocukları eğlendirmek için davet edilmesi üzerine, işini yaparken cebindeki silah düşer. İş arkadaşı Randall ise bu durumu çalıştıkları yerdeki müdürlerine iletir ve müdür yanında silah taşıdığı ve hatta bu silahla bir çocuk hastanesine girdiği için Arthur’un işine son verir.

Metroda Arthur kendini çok kötü hissetmektedir, çünkü işten atılmıştır ve bu onun tek gelir kaynağıdır. Yüzünde hala palyaço makyajı bulunuyordur. Wayne Şirketleri’nde iş insanı olan üç sarhoş o gece metroda Arthur’u rahatsız ederler. Onu aşağılayıp alay ederler ve hatta itip kakarlar. Buna dayanamayan Arthur üçünü de cebindeki silahla vurur; ikisi nefsi müdafaa için ve biri sadece öldürmek için.

Yüzünde palyaço makyajı olduğu için Arthur’un kimliği belirlenemez fakat halk kahramanı ilan edilir zira öldürülen üç iş insanının çalıştığı şirketin sahibi Thomas Wayne bir milyarderdir ve halk arasında bu cinayet adeta kapitalizme ve işsizliğe bir başkaldırı niteliğinde yorumlanır. Öyle ki, insanlar Arthur gibi yüzlerine palyaço maskesi takarak eylemler yaparlar. Thomas Wayne ise cinayetlerin ardından, başarılı olan insanları kıskanan kişilerin ancak palyaço olabileceğini söyler.

Arthur’un hem komşusu hem de kız arkadaşı olduğunu izlediğimiz Sophie, Arthur’u izlemek için komedi gösterisine katılır fakat işler Arthur’un umduğu gibi gitmez. Şakaları komik bulunmayan ve aşağılanan adamın gösterisi, bir başka izleyici tarafından kayda alınarak, Arthur’un da hayranı olduğu komedyen ve talk show sunucusu Murray Franklin’e gönderilir. Murray ise Arthur’un başarısız ve zavallı göründüğü videoları programda yayınlayarak Arthur’la alay eder. Bu yüzden de Arthur’un bilinirliği artar.

Bu sırada Arthur, annesi Penny tarafından Thomas Wayne’e yazılmış ve Arthur’un Wayne’in gayrimeşru çocuğu olduğunu iddia eden bir mektup bulur. Gerçeği öğrenmek için Wayne malikanesine gider ve orada Thomas’ın oğlu Bruce ile karşılaşır. (Sonraki serilerde Batman olarak göreceğimiz Bruce Wayne’in ta kendisi). Ailenin kahyası Alfred ise Arthur’un girmesine izin vermez ve ondan gitmesini ister.

Bir şekilde Penny’nin gerçek annesi olmadığını ve hatta akıl hastası olduğunu, Thomas ile hiçbir ilgisi bulunmadığını öğrenen Arthur, şok üzerine şok yaşamaktadır. Artık ilaçlarını almayı bırakır ve Penny’yi öldürür.

Arthur sonraki sahnelerden birinde Sophie’nin dairesine girer ve ona her şeyi anlatmak ister. Çok üzgün ve mutsuzdur. Fakat Sophie ondan korkar ve evinden çıkıp gitmesini ister. İzleyici de bu sahne ile o zamana kadarki tüm Sophie sahnelerinin Arthur’un halüsinasyonu olduğunu anlar.

Daha sonra Arthur davet edildiği Murray’in programı için hazırlanmak üzere işe koyulur. Eve döndüğünde iş arkadaşları onu ziyarete gelir ve bu arladaşlardan biri de Randall’dır. Arthur kötü biri olduğu gerekçesi ile Randall’I öldürür fakat diğer iş arkadaşının yaşamasına ve gitmesine izin verir çünkü o Arthur’a karşı her zaman nazik ve iyi davranmıştır.

Program günü geldiğinde, Arthur Murray’den kendisini “Joker” takma adı ile anons etmesini ister çünkü Murray önceki programında Arthur’un komedi show videoları ile dalga geçerken kendisinden Joker diye bahsetmiştir. Arthur ya da nam-I diğer Joker, programda hiç de komik olmayan ve hatta ürkütücü olan şakalar yapmaya başlar. Sonrasında ise metro cinayetini itiraf ederek Murray’yi canlı yayında silahı ile öldürür. Polisler kendisini tutuklar.

Bir diğer yanda, Wayne ailesini görürüz. Wayne’ler bir ara sokakta saldırıya uğramıştır ve Bay ve Bayan Wayne oğulları Bruce’un gözleri önünde vurulmuştur. Wayne’leri hastaneye götüren ambulans Arthur’u taşıyan polis aracına çarpar ve kaza esnasında Arthur serbest kalarak kaçar.

Son sahnede artık Joker’I bir akıl hastanesi olan Arkham’da görürüz. Joker psikiyatristi ile konuşmaktadır ve onu anlamayacağını söylemektedir. Sonrasında odasına götürülürken hademelerin elinden kaçar ve arkasında bıraktığı kanlı ayak izleri görünür…